İstanbul’un her köşesi bu sonbahar sanatla dolup taşarken, galeriler ve müzeler seni bambaşka dünyalara çağırıyor.
İstanbul’un sergi takvimi sonbaharla birlikte hız kesmeden açılıyor. Sıcaktan kaçıp gölgeli sokaklara sığındığımız günlerin ardından şehrin sanatla yeniden şekillenmesi sana da cazip geliyorsa Pera’dan Dolapdere’ye, Boğaz kıyısından Yeldeğirmeni’ne kadar uzanan noktalarda usta sanatçıların ve yeni nesil yaratıcıların eserleriyle karşılaşmalısın.
İstanbul Sergi Rehberi
Beyoğlu Sergi Mekanları
Canan Tolon – Nakarat
Tarih: 06 – 28 Eylül 2025
Mekan: Dirimart Pera
İstiklal’in sanat rotasında öne çıkan Dirimart Pera, sezonu renklerle sarsan yeni bir sergiyle açtı. Canan Tolon, üçüncü kişisel sergisi “Nakarat”ta 12 dev tuvalle zamanı katman katman soyuyor. Yan yana dizilen bu soyut resimler, izleyiciyi anlamı giderek silinen ritmik bir döngünün içine çekiyor. Tolon’un dökerek, silerek, kazıyıp yeniden kurarak yarattığı yüzeyler yapımın ve yıkımın izlerini taşıyor; varoluşla yok oluş arasındaki o ince çizgide durup düşünmeye çağırıyor.

Åsa Jungnelius – Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize
Tarih: 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026
Mekan: Pera Müzesi
Pera Müzesi’nin zarif salonlarında bu sonbahar camın binlerce yıllık hikayesinin içine çekilmeye hazır ol. Åsa Jungnelius, küratör Elif Kamışlı eşliğinde açtığı ilk Türkiye sergisi “Toprak, Ateş, Su ve Havayla Yazılmış Bir Dize”de malzeme ile insan arasındaki kadim bağı yeniden düşündürüyor. Camın işlevsel bir nesneden sanatsal bir anlatıya dönüşümünü izlemek büyüleyici. Arkeolojik buluntular, dokuma ipler, cam objeler ve Peo Olsson’un obsidiyen sahalarından kareler de bu anlatıya eklenerek zamanı ve mekânı bambaşka bir perspektiften deneyimlemeye çağırıyor.

British Council Koleksiyonu’ndan Yapıtlar – Ortak Duygular
Tarih: 16 Eylül 2025 – 18 Ocak 2026
Mekan: Pera Müzesi
Pera Müzesi’nde eş zamanlı açılan bir diğer sergi de “Ortak Duygular”. British Council Koleksiyonu’ndan seçilen 29 sanatçının yapıtlarını bir araya getirerek 20. ve 21. yüzyıl Britanya sanatına taze bir bakış sunuyor. 1930’lardan bu yana duvarları olmayan müze olarak anılan bu özel koleksiyon, duyguların dönüştürücü gücünü merkeze alıyor.
Küratör Ulya Soley eşliğinde “Özeni Korumak”, “Tanıdık Yüzler” ve “Hayali Gelecek” bölümlerine yayılan sergi, sanatın görünmez bağlarıyla düşünmeye ve hissetmeye davet ediyor. Unutmadan ekleyelim, müze pazartesi günleri kapalı ve diğer günler öğrenci giriş ücreti 150TL ancak Genç Çarşamba uygulaması ile tüm gün öğrencilere ücretsiz. Ayrıca Uzun Cuma uygulamasında da her Cuma 18.00 – 22.00 saatlerinde yine ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Solo Botter: Burhan Uygur
Tarih: 23 Kasım 2025’e kadar
Mekan: Casa Botter Sanat ve Tasarım Merkezi
Tünel’den Galatasaray’a doğru yürürken, art nouveau tarzındaki mimarisiyle kendine hayran bırakmaya hazır Casa Botter’ı göreceksin. Şehrin bu tarzda ilk binası olmasının yanında geçirdiği restorasyon sonrasında bugün genç sanatçılara, tasarımcılara ve yaratıcı disiplinlere açık yaşayan bir üretim merkezi olarak işliyor. İşte bu büyüleyici atmosferde, Burhan Uygur’un zamansız dünyası “Solo Botter” sergisiyle yeniden hayat buluyor.
Levent Çalıkoğlu küratörlüğünde hazırlanan sergi, 1992’de kaybettiğimiz bu sıra dışı sanatçının her şeyden ilham alan üretim pratiğini gözler önüne seriyor. Boyanın katmanlarında şiir, çizgilerin arasında melankoli ve coşkunun gezindiği Uygur’un eserleri; resimlerine gizlediği notlar, dizeler ve şiirlerle her anın ruhunu yakalayan deneysel yaklaşımını izleyiciyle buluşturuyor.

Baharın Kokusunu Hatırlıyor Musun?
Tarih: 11 Eylül 2025 – 15 Şubat 2026
Mekan: Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi
Yapı Kredi Kültür Sanat Merkezi, İstiklal Caddesi’nin kalabalığına yukarıdan bakan cam cephesiyle şehrin en tanıdık buluşma noktalarından biri. Bu sezon kapılarını ezber bozan bir programla açıyor. “Baharın Kokusunu Hatırlıyor musun?”, klasik sergi düzenlerinin dışına çıkarak kişisel hafıza ile geçmişin anlatımı arasında köprü kuran çok katmanlı bir yerleştirme, video ve performans dizisi sunuyor. Performistanbul iş birliğiyle hazırlanan program, binanın farklı katlarına yayılırken kişisel arşivler, sözlü tarih ve aile anılarından beslenen işleriyle izleyiciyi hafızanın çatlaklarından sızan alternatif hikayelerle buluşturuyor.

Şakir Paşa Ailesinin Beş Harikası
Tarih: 27 Eylül – 31 Aralık 2025
Mekan: AKM
Atatürk Kültür Merkezi’nin çağdaş sergi salonları bu sezon Türkiye sanat tarihine yön veren bir aileyi ağırlıyor. “Şakir Paşa Ailesi’nin 5 Harikası” sergisi, Osmanlı’nın son dönemi ile Cumhuriyet’in ilk yıllarına damga vuran beş sıra dışı ismi ilk kez aynı çatı altında buluşturuyor. Modern Türk resminin öncülerinden Fahrelnissa Zeid, Türkiye’nin ilk kadın gravür sanatçısı Aliye Berger, Paris Ekolü’nün genç yıldızı olarak anılan Nejad Melih Devrim, Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral ve Halikarnas Balıkçısı mahlasıyla edebiyatımıza Ege’yi taşıyan Cevat Şakir Kabaağaçlı. Siret Uyanık ve Ömer Faruk Şerifoğlu küratörlüğünde hazırlanan sergi, sadece bu beş ismin eserlerini değil; aile arşivlerinden mektuplar, fotoğraflar ve belgeleri de gün yüzüne çıkararak izleyiciyi Türkiye’nin sanat ve kültür tarihine büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor.

Avrupa Yakası Sergi Mekanları
Sarkis – Edirnekâri Çerçeveli Beş İkona
Tarih: 03 Eylül – 12 Ekim 2025
Mekan: Dirimart Dolapdere
Geniş ve aydınlık galerisiyle çağdaş sanatın İstanbul’daki en iddialı duraklarından biri olan Dirimart Dolapdere, yeni mevsimi Sarkis ile selamlıyor.“Edirnekâri Çerçeveli Beş İkona” sergisinde, usta sanatçı Sarkis zamanı katman katman yüzeye çıkarıyor. 19. ve 20. yüzyıldan kalan Anadolu ve Şam kökenli özgün Edirnekâri çerçeveler, sanatçının parmak izleriyle bambaşka bir yüzeye dönüşüyor. Sarkis’in parmaklarını boya aracı olarak kullandığı bu sıra dışı tekniğe kayıtsız kalamayıp dokunmamak için kendinizi zor tutacaksınız.

Suzanne Lacy – Birlikte
Tarih: 12 Eylül – 14 Aralık 2025
Mekan: Sakıp Sabancı Müzesi
Geniş bahçesinin Boğaz’a bakan manzarası ve çağdaş ve geleneksel sanatı birlikte ağırladığı salonlarıyla bu sezon da çok özel bir ismi ağırlıyor. Feminist sanatın ve toplum odaklı performans sanatının öncülerinden Suzanne Lacy, Türkiye’deki ilk sergisi “Birlikte / Togæther” ile izleyiciyi şaşırtmaya hazırlanıyor. Lacy, uzun yıllara yayılan üretiminde dünyanın farklı yerlerinden gönüllülerle kimlik, özgürlük, şiddet, ekonomik zorluklar ve yaş alma gibi konular etrafında “canlı tablolar” kuruyor. Bu sergideyse, o büyük katılımcı performansların duygusal hafızası video enstalasyonlar aracılığıyla müze salonlarına taşınarak sanatın toplumsal dönüşümle kurduğu güçlü bağları görünür kılıyor. Pazartesi hariç haftanın altı günü açık olan müzeyi Salı günleri ücretsiz gezebilirsin.

18. İstanbul Bienali
Tarih: 20 Eylül – 23 Kasım 2025
Mekanlar: Beyoğlu
Adım adım sanatla iç içe olmaya hazır ol çünkü 18. İstanbul Bienali başlıyor. Bienal, üç yıla yayılan özgün programının ilk adımını 20 Eylül–23 Kasım 2025 arasında atıyor. 40’tan fazla sanatçının eserleri, performanslar, film gösterimleri ve konuşmalarla Galata Rum Okulu, Zihni Han, Muradiye Han, Galeri 77, Külah Fabrikası, Meclis-i Mebusan 35, Eski Fransız Yetimhanesi Bahçesi ve Elhamra Han’da sanat haritası çizecek. Kendini koruma ve geleceğe dair olasılıkları araştıran bienal, 2026’daki akademi ve kamusal programlar ile 2027’deki final sergi ve atölyelerle bu çok katmanlı sanat yolculuğunu tamamlayacak. Şehri baştan sona bir sanat haritasına dönüştürecek bu deneyimi kaçırmamak için ajandanı şimdiden buna uygun ayarlamalısın.

Seydi Murat Koç – Taş, Kağıt, Metal
Tarih: 26 Ekim 2025’e kadar
Mekan: Haliç Sanat 2
Burada bir sergi başlığı görsen de aslında birbirinin peşi sıra sıralanan Haliç Sanat 1 – 2- ve 3’te her biri farklı bakış açısı kazandıracak 3 farklı sergi haberimiz var. Seydi Murat Koç, “Taş Kâğıt Metal”sergisinde yirmi yıllık sanat yolculuğundan seçtiği eserlerle taşın ağırlığını, kağıdın hafızasını ve metalin keskinliğini izleyiciyle buluşturuyor.
Ali Gün Yıldırım’ın “Bu Sayılmaz” sergisi, sanatçının yarım asırlık çizim serüveninin ardından yaşadığı yeniden doğuş sürecinden doğan büyük boy çalışmalarını 26 Ekim’e kadar Haliç Sanat 1’de sergiliyor. Tan Cemal Genç’in “Çizgi Yağmurları” sergisi ise çizgiyi evrensel bir düşünme ve ifade biçimi olarak ele alarak doğayı, insanı ve çağın karmaşasını sade ama etkileyici bir dille yorumluyor; 26 Ekim’e kadar Haliç Sanat 3’te görebilirsin.

Van Gogh: Işığın İzinde
Tarih: 31 Aralık 2025’e kadar
Mekan: Dijital Deneyim Merkezi
Dijital Deneyim Merkezi, devasa ekranları ve 360° projeksiyonlarıyla İstanbul’un en yeni kültür duraklarından biri ve şu sıralar büyüleyici bir sergiye ev sahipliği yapıyor. “Van Gogh: Işığın İzinde”, Vincent van Gogh’un umut ve mutluluk arayışını yapay zeka, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve interaktif projeksiyonlarla ziyaretçilere hissettiriyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından hayata geçirilen bu özel deneyim, klasik sergilemenin sınırlarını aşarak izleyiciyi Van Gogh’un renklerin titreştiği düşsel evrenine adım atmaya çağırıyor. Dört farklı oda ve dijital koridorda yer alan eserler, sanat ile teknolojiyi büyüleyici bir atmosferde bir araya getiriyor. Biletini Passo’dan temin edebilirsin.

Rüzgar
Tarih: 10 Eylül – 18 Ekim
Mekan: Galeri Bosfor
Bosfor, Karaköy’deki yeni mekanında sanat sezonunu doğanın en şiirsel güçlerinden birine adanmış bir sergiyle açıyor: Rüzgar. Bu grup sergisi, heykelden videoya, yerleştirmeden resme farklı disiplinlerden eserleri bir araya getirerek rüzgarı yaşamı besleyen ve dönüştüren bir doğa fenomeni, bir sembol ve değişimin habercisi olarak ele alıyor. Sanatçılar, rüzgarın bedenle, manzarayla ve yapılarla etkileşiminden çevresel döngülerdeki rolüne kadar uzanan izlerini işlerken; kimi de onun özgürlük ve ilahi nefes gibi felsefi çağrışımlarına odaklanıyor.

212 Photography Istanbul
Tarih: 27 Eylül – 12 Ekim
Mekan: Farklı noktalarda
Şehir bu sonbahar fotoğrafla buluşuyor. 212 Photography Istanbul, kentin iki yakasına yayılan 30’a yakın mekanda sanatseverlerle buluşmak için gün sayıyor. Festival, fotoğraf ekseninde şekillenen sergilerin yanı sıra atölyeler, söyleşiler, paneller, film gösterimleri, konserler ve portfolyo değerlendirmeleriyle disiplinlerarası bir üretim alanı sunuyor.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı desteğiyle gerçekleşen 212 Photography Istanbul, yerli ve uluslararası öncü sanatçıları bir araya getirirken yeni yeteneklere de görünürlük kazandırmayı hedefliyor. Bu yıl sergilere ev sahipliği yapacak mekanlar arasında MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, YK bomontiada, Saint Benoît Kilisesi, Müze Gazhane ve Yeldeğirmeni Sanat gibi kentin tarihi ve mimari açıdan öne çıkan durakları bulunuyor.

Anadolu Yakası Sergi Mekanları
Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933
Tarih: 12 Eylül 2025 – 20 Mart 2026
Mekan: Müze Gazhane
Başkent severler toplaşın, Cumhuriyet’in ilk nefesleriyle şekillenen Ankara’nın hikayesine adım atıyoruz. “Bir Şehir Kurmak: Ankara 1923-1933” sergisi, savaşın yorgunluğundan doğan bir ülkenin başkentini sıfırdan inşa etme çabasını gözler önüne seriyor. Yaklaşık 350 özgün fotoğraf, maket, film kaydı ve yeni üretilen görsellerle desteklenen sergi; konutlardan mahallelere, planlardan gündelik yaşama uzanan ayrıntılarla Ankara’nın ilk on yıldaki dönüşümünü anlatıyor.

Folia
Tarih: 21 Eylül 2025 – 1 Mart 2026
Mekan: Abdülmecid Efendi Köşkü
Sonbaharın resmi başlangıcının olduğu günde şehrin ortasında saklı bir bahçeye adım atmaya hazırlan. “Folia”, köşkün tarihi odalarından yemyeşil bahçelerine kadar uzanan büyülü bir rota çiziyor. Selen Ansen ve Eda Berkmen küratörlüğünde, Koç Holding himayesinde gerçekleşen sergi; Japonya’dan Güney Afrika’ya uzanan farklı coğrafyalardan yaklaşık yüz sanatçının üç yüzü aşkın yapıtını bir araya getiriyor. Doğanın döngülerinden, mevsimlerin ritminden ve bahçeciliğin mevsimsel emeklerinden beslenen bu sergi, sihir, aşkınlık ve ütopya kavramlarını da içeren çok duyulu bir keşif deneyimi sunuyor.

Bedri Rahmi Eyüboğlu Müze Evi
Tarih: 27 Eylül – 5 Ekim
Mekan: Bedri Rahmi Eyüboğlu Evi – Kalamış
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun evini gezme şansına sahip olmak ne büyük hayal değil mi? Güzel haber, sanat tarihine tanıklık eden bu eve sen de konuk olabilirsin. Büyük sanatçı Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun ölümünün 50. yılında, eşi Eren Eyüboğlu ile paylaştığı Kalamış’taki evi, ilk kez kapılarını ziyaretçilere açıyor. Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleşen bu özel turda, iki sanatçının eserleri, mektupları, fotoğrafları ve mozaikleriyle dolu büyüleyici bir atmosfer seni bekliyor. Günde üç tur şeklinde (13.00, 15.00 ve 17.00), 15 kişiyle sınırlı gruplar halinde gezilebilen ev, 70 dakikalık benzersiz bir sanat yolculuğu vadediyor. Biletini Biletinial’dan temin edebilirsin.
