Hem yakın, hem ekonomik, hem lezzetli. 72 saatte Dedeağaç turuyla hızlandırılmış bir dinlenme kampına hazır mısın?
İstanbul’dan sadece birkaç saat uzaklıkta, sahil kenarında bir Yunan şehri: Dedeağaç. Ne fazla kalabalık ne de fazla turistik. Üç gün boyunca kafanı dinlemek, güneşi teninde hissetmek, meze ve uzo eşliğinde zamanı unutmak için ideal rota.
İşte Loopster temposunda 72 saatlik Dedeağaç kaçamağı:
Dedeağaç Gezi Rehberi

1. Gün: Şehre İlk Bakış
İpsala kapısından geçtikten sonra sadece 40 dakika içerisinde Dedeağaç’ta olacaksın. Yolların tadını çıkar ve Dedeağaç’ta kalacağın otele valizini bırak ve kendini şehre bırak. Şehir merkezinde kalmanın birkaç Euro’luk fark yaratacağını unutma.
Burada ilk durağın şehrin simgesi olan tarihi fener olmalı. 1880 yılında inşa edilmiş olan bu deniz feneri aynı zamanda şehrin en işlek caddesi olan Demokrasi Caddesi’nde yer alıyor. Nerdeyse şehri boydan boya geçen bu uzun caddede ne ararsan var. Dolayısıyla günün farklı zamanlarında farklı aktiviteler için buraya yolun düşebilir.

Dedeağaç’ta bir sürü restoran cezbedici olacak. Her şeyi yemek isteyebilirsin. Önerimiz kontrollü ve planlı ol ve her şeyden dene. Yunanistan’ın döneri olan gyros öğle yemeği için mükemmel bir seçenek. Şu ara en popüler mekanlar arasında olan Maintanos bunun için en iyi adreslerden biri. Bunun dışında mükemmel böreklerden tatmak istersen Kevrekidis Konstantinos ya da Zafra‘ya gidebilirsin. Ispanaklı böreklerinden tatmayı unutma.

Küçük butikler, kitapçılar ve kozmetik dükkanlarını gezmeyi unutma. Mutlaka arada soğuk kahve molası ver. Zira frappe’ler Yunanistan’ın çayı gibi.
Akşam deniz kıyısındaki restoranlardan birinde gün batımı manzaralı bir yere otur. Şu ara herkesin dilinde olan “Yunan’da kalamar sudan ucuz” muhabbetlerinden geri kalmamak için mutlaka deniz ürünlerinin tadına bak. Kadeh tokuşturma pozunu unutma. Akşam yemeği için Kanavidis, St. George’s Tavern, Taverna Loukoulos alternatifler arasında.

2. Gün: Şehirden Uzakta
Eğer buraya kendi aracınla gelmediysen bir günlüğüne de olsa araba ya da motor kiralamanı öneririz. Ancak taksiyle de istediğin noktaya gidebileceğini unutma. Dedeağaç’ın merkezinden yaklaşık 30-40 dakika içerisinde ulaşabileceğin Evros Deltası, biyolojik çeşitliliğiyle gerçek bir cennet. Fauna ve florasıyla hayran kalınacak bir güzelliği var. Fotoğraf makineni yanına almayı unutma.
Dedeağaç’ta herkesten farklı bir rota izlemek istiyorsan Traianoupoli termal kaynaklarını ziyaret etmeyi unutma. Birçok insan rahatsızlıkları için buraya geliyor. Bu suyu denemeyi unutma.


Hazır şehirden kaçmışken merkeze 20 km uzaklıktaki Mesimvria Zone Antik Kenti’ne uğra. Burası bölgenin en zengin arkeolojik alanı. M.Ö. 7. yüzyıldan M.S. 2. yüzyıla kadar varlığını korumuş Zone antik kentinden kalma birçok kalıntı bulunuyor. Dönüşte herkesten farklı hikayeler anlatabilmek için bu kültürel turu pas geçme.
Akşamüstü mutlaka bir deniz molası ver ve Makri köyüne git. Sessiz, sakin ve mükemmel bir sahile sahip. Burada birçok mekan göreceksin. Bu beach clubların hiçbirinde şezlong ya da şemsiye için ayrı ücretler ödemek zorunda değilsin. Akşamüstü soğuk bir kokteylle keyif yapmayı unutma.

Akşam yemeği içinde uzaklaşmana gerek yok. Köydeki restoranlar oldukça tatmin edici. Porsiyonların Türkiye’ye nazaran çok büyük olduğunu unutma. Taverna Ai Giorgis, tercihlerin arasında olmalı.
Eğlenceli bir Dedeağaç gecesi geçirmeden buradan ayrılmamanı öneririz. Bunu da son akşama bırakmak risk olabilir. Bu yüzden Bar Cohen, Argo Navis Cafe & Bar‘da alacağın kokteylleri 2. günde tamamlamanı öneririz.

3. Gün: Sessiz ve Görkemli Final
Dedeağaç’ta sakin ve unutulmaz bir kapanış için yavaş bir sabah geçir. Şehrin sokaklarında yürü, bisiklete bin. Ara sokaklarda zihnini sıfırla. Bu arada mutlaka bölgenin en iyi kahvecilerini ziyaret etmeyi unutma. Evergreen Bakery, Fleur de Lis, Caffeine Roastery Superfoods, kahve yanına keyifli atıştırmalıklar için de harika.

Dönmeden önce mutlaka alışveriş yap. Burada gıda alışverişleri için büyük marketleri tercih etmende yarar var. Ancak butik ürünler için son alışveriş durağın merkez olmalı. Ev yapımı reçeller almayı unutma. Yakınlığın ve istediğin her şeyi evine götürebilmenin keyfini çıkar.
Şehre veda etmeden önce Dedeağaç Tarihi Müzesi, Trakya Etnoloji Müzesi, Ermeni Ortodoks Müzesi gibi tarihi yapıları ve Osmanlı döneminden kalma camiyi gezmeyi unutma. Burada tarihin kesişim noktalarını keşfedeceksin.

Son akşamında mutlaka güzel bir sofra daha kur ve menüde tatmadıklarına odaklan. Saganaki, salata, mezeler gibi başrollerin yanında kimi zaman es geçilen lezzetleri bu akşama ayır.
Önerimiz retsina şaraplarından denemen. Bu geleneksel ev şaraplarını kola ya da gazozla karıştıranlar göreceksin. Şaşırma ve dene. Kendi köpüklünü tadacaksın.
2025 Dedeağaç Mekan Önerileri
Otel
Grecotel Astir Egnatia / Lighthouse Hotel / Dias Hotel
Kahvaltı & Kahve
Evergreen Bakery / Caffeine Roastery Superfoods
Öğle Yemeği

Akşam Yemeği
Akşamüstü & İçki
Bar Cohen / Argo Navis Cafe & Bar
Dedeağaç Lokal Lezzetler
Saganaki: Kızarmış peynir. Üzerine bal dökülmüş hali tatlı-tuzlu severlere.
Ahtapot Izgara: Makri sahilindeki küçük tavernalarda közde pişmiş, limon ve zeytinyağıyla servis edilen hali favori.

Dedeağaç Gezi Rehberi – Tüyolar
İpsala Sınır Kapısı özellikle sezonda oldukça yoğun. Ama farklı alternatif yolların da var. Bunun için sınır kapılarının yoğunluğunu gösteren sosyal medya hesaplarını takip et.
Yanına Euro al, fakat birçok yerde kart geçiyor. Tedirgin olma.
Yunanistan’da pazar günleri çoğu yer kapalı. Alışverişini Pazar gününe denk getirme.
Birçok yerde Türkçe konuşuluyor ve menülerin Türkçe versiyonları da mevcut.
Hangi Şehir Senin Tarzın?: İtalya