Tiktok’taki Ünlü “Never Broke A Bone” Teorisi Ne Anlatıyor?

TikTok’taki ünlü “Never Broke A Bone” Teorisi Ne Anlatıyor?

“Never Broke A Bone”: Hiç kemik kırmadım ama belki de evren beni kırmak için başka planlar yapıyordur—ya da gerçekten koruma altındayım, kim bilir?”

Bugüne kadar hiç ayağınızı kırdınız mı? Sargılar içinde hastanede yatıp kemiklerinizin iyileşmesini beklediniz mi? Ya da arkadaşlarınızın alçılı bacağınıza bir şeyler yazdığını hatırlıyor musunuz? Çoğumuzun hayatı boyunca başına gelen talihsizliklerden biridir, düşmek ve bir kemiğinizi kırmak. Peki, hayatınız boyunca hiç kemiği kırılmayan insanların daha şanslı olduklarını hiç düşündünüz mü? İşte TikTok’ta bir anda karşınıza çıkan “Never Broke A Bone” yani “Hiç Kemik Kırmadım” teorisi bu düşünceden yola çıkarak bir internet fenomeni haline geldi.

Never Broke A Bone
İlahi Bir Güç Mü, Geçmiş Yaşam Mı?

“Never Broke A Bone” teorisi, hiç kemiği kırılmamış insanların sadece şanslı ya da fazla dikkatli olmadığını iddia eden bir teori. Bu teori, hiç kemiği kırılmamış insanların hayatlarında daha derin, daha ruhsal bir neden yattığını söylüyor. Bu teoriye çok fazla anlam yükleyen insanlar olduğu gibi, bunun basit bir internet trendi olduğunu düşünen insanlar da var. Hemen baştan söyleyelim, kemik teorisinin bilimsel bir dayanağı yok. Ancak bu konuda çok çeşitli görüşler var. 

En yaygın görüş, hiç kemiğini kırmamış insanların ilahi bir koruma altında olduğu görüşü. Birçok kullanıcı ve yorum, bu durumu melekler, ölmüş sevdikleriniz ya da daha da büyük bir güç tarafından gözetiliyor olmakla ilişkilendiriyor. Bu tip görüşler, belirsizliklerle dolu bir dünyada insanların güven arayışına cevap veriyor olabilir. Yaygın görüşlerden bir diğeri de daha spiritüel bir pencereden bakıyor ve kemik teorisinin geçmiş yaşamlarla ilgili olduğunu söylüyor. Bu yoruma göre, hiç kemiklerini kırmamış insanlar geçmiş yaşamlarında yoğun fiziksel acılar çekmiş olabilirler ve bu sebeple şimdiki hayatlarında daha huzursuz ve acısız bir yaşam sürüyorlar. Bir çeşit, geçmişte ödedikleri bedeller sonunda bu yaşamlarında rahat ediyorlar. Bu yorumlar elbette insanların varoluş nedenlerini, güvence arayışlarını ve kadercilik gibi kavramlara olan yatkınlıklarını yansıtıyor.

Tiktok’taki Ünlü “Never Broke A Bone” Teorisi Ne Anlatıyor?
Evrenin Savunma Kalkanı Olabilir Mi?

Kemik teorisinde her şeyin yerli yerinde olmadığı yönünde görüşler de mevcut. Bu yorumlar, fiziksel olarak “korunmuş” insanların duygusal ve zihinsel olarak daha çok zorlukla karşı karşıya kalacaklarını söylüyor. Bu bakış açısı, evrenin zaten bir denge kurduğu ve fiziksel acıdan muaf olanların ruhsal olarak çektikleri acılarla bu dengeyi sağladıklarını öne sürüyor. Daha az rastlanan bir yorum ise, kemikleri kırılmamış insanların “vücut enerjilerinin doğru hizalandığı” savını ortaya koyuyor. Buna göre bu insanların mükemmel bir enerji alanı var ve bu da kemiklerinin kırılmasını önlüyor.

“Never Broke A Bone” teorisini doğaüstü açıklamalara bağlamayan görüşler de var. Bu görüşler, kemiklerini hiç kırmamış insanların doğal olarak güçlü bir kemik yapısı olduğunu iddia ediyor. Genel olarak dikkatli bir insan olmak da yaşamı boyunca bir kişinin kemiklerini hiç kırmaması için bir sebep olarak kabul ediliyor.

Tiktok’taki Ünlü “Never Broke A Bone” Teorisi Ne Anlatıyor?
“Never Broke A Bone” Teorisi Neden Bu Kadar Popüler Oldu?

TikTok’taki “Never Broke A Bone” teorisinin popülaritesi, basit bir internet trendinin ötesine geçen çeşitli derin nedenlere dayanıyor olabilir. Bu nedenler sosyal ve psikolojik de olabilir, ama itiraf edelim, biraz da batıl inançlara olan düşkünlüğümüzle de ilişkilendirilebilir. Şöyle düşünün. Viral olan bir içeriğin dünyasında kendimize bir yer açmak, katılım göstermek bir aidiyet duygusu yaratabilir. Sizinle aynı şeyleri yaşayan ve düşünen insanlarla bir araya gelmek bir dayanışma demektir. Ve bu iyi hissettirir.

Regis Üniversitesi’nde yayınlanan bir makale, buna “Bandwagon Etkisi” diyor. Bandwagon etkisi, insanların bir şeyi öncelikli olarak başkaları yaptığı için yaptığı psikolojik bir fenomen. Yani bir çeşit sürü psikolojisi. Bandwagon etkisi ve insan kabulüne duyulan ihtiyaç kaçınılmaz olan biyolojik bir işlev olarak açıklanıyor. Çünkü “Ait olma ihtiyacımız zihinsel olarak inşa edilmemiştir, ancak zaten içimize programlanmıştır” diyor, “Trendlerin Arkasındaki Psikoloji” makalesinde Austin Price. Ve ekliyor: “Trendleri takip etmek bize yalnızca sosyal aidiyet duygusu vermekle kalmaz, aynı zamanda tüketiciliği ve karar vermeyi anlamamızı da kolaylaştırır. Bu, sezgisel yöntemler aracılığıyla açıklanır.”

Tiktok’taki Ünlü “Never Broke A Bone” Teorisi Ne Anlatıyor?

“Never Broke A Bone” teorisi bir bakıma dikkat çekici ve alışılmadık bir fikir de sunuyor ve insanların ilgisini çekiyor. Bu tip konularda mizahi yorum yapanlar da boş durmaz, dolayısıyla teori, hem ciddi hem mizah dolu yorumlarla farklı kullanıcı kitlelerine de hitap ediyor. Belirsizlik ve kaygı gibi durumlarda da batıl inançları tetiklediğini söyleyebiliriz.

National Library of Medicine’de yayınlanan ve batıl inançlar üzerine yapılmış bir çalışmada, batıl inançların evrimsel gerekçesi şöyle açıklanmış: “Bireylerin etraflarında meydana gelen tüm olay kümelerine nedensel olasılıklar atamadaki yetersizliği, onları sıklıkla nedensel ilişkileri nedensel olmayan ilişkilerle bir tutmaya zorlayacaktır. Buradan, hurafenin evrimsel gerekçesi açıktır: Doğal seçilim, hayatta kalma ve üreme için gerekli olanları kurmak amacıyla birçok yanlış nedensel ilişki kuran stratejileri destekleyecektir.”

Tiktok’taki Ünlü “Never Broke A Bone” Teorisi Ne Anlatıyor?
İnsanın Anlam Arayışında Viral Bir Durak

Tamam, kabul edelim. Bazen kendi düşüncelerimize ters gelen şeylere ilgi duyabiliyoruz. Bu bizim düşünme yeteneklerimizi geliştirmemize, başkalarını daha iyi anlamamıza ve daha yaratıcı olmamıza yardımcı oluyor. “Never Broke A Bone” teorisi gibi trendler de, merak edip sorgulama isteğimizin bir yansıması olabilir. Felsefi ve bilimsel açıdan bakınca, olayların nedenleri genellikle karmaşık. Bir konu hakkında birçok düşünceyle karşılaşıyoruz. Genellikle de tek bir açıklama bulamıyoruz. Ama bazen bu karmaşıklığın içinden basit ve kolay anlaşılır cevaplar bulmak istiyoruz.

Bu teorinin popüler olması da birçok şeye bağlı olabilir: Bir yere ait hissetmek, kendini ifade etmek, yeni şeyler keşfetmek, batıl inançlara eğilim duymak ve özellikle dijital dünyada anlam aramak gibi. Böyle bakarsak, “Never Broke A Bone” sadece bir internet trendi değil; bizim  anlam arayışımız, sosyal bağ kurma isteğimiz ve kendi inançlarımızı sorgulama isteğiyle ilgili. Belki sadece arkadaş sohbetlerinde “Geçenlerde ilginç bir şey gördüm…” diye anlatacak bir şey… Belki dalga geçerek eğlenebileceğiniz, belki de daha büyük anlamlar yükleyerek kendinizi iyi hissedeceğiniz bir akım. Sonuç ne olursa olsun, hiç kemiklerini kırmadıysanız bunun derinlerinde neler yatıyor olabilir diye düşünüyor olabilirsiniz. İnanıp inanmamak da size kalmış tabii!

Kilo Körlüğü: “Bu Aynadaki Ben Miyim?”

Midheaven Burcuna Göre Mesleğiniz Ne Olmalı?

Sebla Koçan Avatarı

Sebla Koçan

Genel olarak muharrir. Bu aralar tam zamanlı reklam yazarı, yarı zamanlı gazeteci. Müzik ve dizi bağımlısı, kuşsever.

YukarıGit